Mesaj Sayısı : 91 Points : 254 Kayıt tarihi : 13/07/10 Nerden : ütopyadan :)
Konu: hemen başlayayım o zaman :) Salı Tem. 13, 2010 11:58 pm
Bir organ nakli gibi sevmiştim seni; Çürük gözlerine bağışlanan ellerim, Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim.. Darmadağın kadınların,darmadağın ettiği erkekler gibi Sevmiştim seni... Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması, Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması Aslında işin açıkçası; Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
Sevmiştim seni... Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi, Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi Ortalık yerde durup dururken Sevmiştim seni... Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı, Mızraklar kırıldı,kalkanlar delindi,ganimetler paylaşıldı. Kasaba meydanında birbirini dövmekten Yorulan iki kovboy gibi, Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle, Kendisinden farklı, Kendisinden ayrı, Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi, Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla Sevmiştim Seni...
Küçük İskender
nazo Admin
Mesaj Sayısı : 91 Points : 254 Kayıt tarihi : 13/07/10 Nerden : ütopyadan :)
Martıların gözlerinden dinledim İstanbul'un boğazı yanmış dün gece Yıldızlar şahitlik etmiş, güya suçlu benmişim Oysa can, yemin olsun yanağımdan süzülen denize Ben bu şehre yüreğimi içirmedim
Göklerden hicran yağdı, İstanbul'lu bir geceydi Yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın İsmin dudaklarımda idamlık bilmeceydi
Yalansa kahrolayım, sen İstanbul kokardın
Sevda dediğin gülüm bir busedir dudağımda Bıçak gibi, yasak gibi, kan gibi...
Utanır, intihar ederdi ölüm, Hayata rest çekip ağladığımda, Korkak gibi, tutsak gibi, yaşanmamış an gibi...
Ben lal olmuş bülbülüm, sen deli gülsün bağımda Toprak gibi, yaprak gibi, candan özge can gibi Kuş uçmaz kervan geçmez dağımda, Kah aşkı yağan kar tanesi Kah Leyla tüten rüzgardın Zambak gibi leylak gibi, Sigaramda duman gibi Sevdiceğim, sen İstanbul kokardın
Dayadım ondörtlüyü İstanbul'un şakağına İstediğim gül içmekti gözlerinden bir yudum Seni sordum gündüzlerce bu şehrin her sokağına Söylemedi, inat ettim gece seni uyudum
Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim Ayla toprak şahittir, şahittir denizle gece Sensizken, İstanbul'da bir kez olsun gülmedim Yıllar kapımı çaldı, ellerinde vur emri Yokluğun var sen yoktun, ölüm geldi ölmedim Ağladım yüreğimde sen, sende divane İstanbul Aşkından hatıra dedim göz yaşımı silmedim Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim Belki de can ben bu şehri güller için çok sevdim
Gözlerimden dökülen yaş denizi ıslatıyor Sevda kilim, hasret nakış, gönül derdi dokuyor Çatlayası deli yürek 'sen sen' diye atıyor
-aylin Admin
Mesaj Sayısı : 53 Points : 96 Kayıt tarihi : 13/07/10
Konu: Geri: Sevdiğiniz Şiirler Çarş. Tem. 14, 2010 8:27 am
Ouvv .. Süpersin Nazom ..
BEN ÖLECEK ADAM DEĞİLİM Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim.
Alıştım bir kere gökyüzüne; Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar. Sıkılırım, Kuşlar cıvıldamasa dallarında, Yemişlerine doymadığım ağaçların, Yağmur mu yağıyor, Güneş mi var, Farketmeliyim Baktığım pencereden. Deniz görünmeli çıksam balkona. Tamamlamalı manzarayı Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar. Ekmekten olamam doğrusu, Nimet bildiğim; Sudan geçemem, Tuzludur teneffüs ettiğim hava. Ya nasıl dururum olduğum yerde, Öyle upuzun yatmış, İki elim yanıma getirilmiş, Hareketsiz, Sükûta râmolmuş; Sanki devrilmiş bir heykel?
Ellerim ne der sonra bana? Soğumuş kalbime ne cevap veririm? Utanmaz mıyım ayaklarımdan?
Kalkmalıyım, Dolaşmalıyım, Sokaklarda, parklarda. El sallamalıyım Giden trenlere, Kalkan vapurlara. Bilmeliyim, Gölgelerin boyundan, Saatin kaç olduğunu... Islık çalmalıyım. Türkü söylemeliyim Yol boyunca, Keyfimden ya hüznümden. Geçmiş günleri hatırlamalıyım, Dalıp dalıp akarsuya, Hayaller kurmalıyım, Güzel geleceğe dair. Yanımdan geçenler olmalı, Selâm almalıyım; Robenson'u düşünmeliyim, Garipliğini: Şükretmeliyim İnsanlar arasında olduğuma. Nedir ki eninde sonunda ölüm? Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?
Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim.
CAHİT SITKI TARANCI
-aylin Admin
Mesaj Sayısı : 53 Points : 96 Kayıt tarihi : 13/07/10
Konu: Geri: Sevdiğiniz Şiirler Çarş. Tem. 14, 2010 8:30 am
UMUT
işler atom reaktörleri işler yapma aylar doğar güneş doğarken ve güneş doğarken çöp kamyonları ölüleri toplar kaldırımlardan işsiz ölüleri aç ölüleri
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken köylü aile erkek kadın eşek ve karasaban saban koşulu eşekle kadın toprağı sürerler toprak bir avuç
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken ölür bir çocuk ölür bir japon çocuğu hiroşima'da on iki yaşında ve numaralı ve ne boğmacadan ne menenjitten ölür bin dokuzyüz elli sekiz de ölür bir japon çocuğu hiroşima'da dokuzyüz kırkbeş te doğduğu için
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken tombul bir adam yatağından çıkar dalgın giyinir 'bugün kimi kime gammazlamalı, amirin gözüne nasıl girmeli'
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken zenci şoförü ağaca asarlar yol kıyısında gazyağına bulayarak yakarlar sonra kimi kahve içmeye gider kimi saç tıraşı olur berberde kimi dükkanını açar erkenden kimi genç kızını öper alnından
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken mahpus kadını kolları masaya bağlı sırtüstü çıplak memeleri al kan içinde sorguya çekilir bir bodrumda sorguya çekenler cigara içer biri yirmisinde altmışlık biri gömlekleri terli kollar sıvalı ve kum torbaları elektrodlar
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneşdoğarken gülyaprağına uçak alanından sessiz pilotlar 'H' bombası yükler tepkililere ve güneş doğarken güneş doğarken otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle işçiler akasya ağaçları bulvarın pencereler balkondaki saksılar ve güneş doğarken devlet adamı konağına döner bir ziyafetten ve güneş doğarken kuşlar ötüşür ve güneş doğarken güneş doğarken genç bir ana bebesini emzirir
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken ben bir geceyi bir uzun geceyi gene uykusuz ağrılar içinde geçirmişimdir düşünmüşümdür hasretliği ölümü seni memleketi düşünmüşümdür seni memleketi dünyamızı.
işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken hiç umut yokmu umut umut umut... umut insanda
Nazım Hikmet RAN
Bir de üstadın sesinden dinleyin , apayrı bir keyif :
-aylin Admin
Mesaj Sayısı : 53 Points : 96 Kayıt tarihi : 13/07/10
Konu: Geri: Sevdiğiniz Şiirler Çarş. Tem. 14, 2010 8:32 am
Gözlerine Bakarken
Gözlerine bakarken güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma, bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde kayboluyorum... Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum, durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:
sırrını her gün bir parça veren fakat hiç bir zaman büsbütün teslim olmayacak olan.